Son yıllarda uzun yaşamın sırrı üzerine birçok çalışma ve teori ortaya atıldı. Ancak hiçbirinin bir 102 yaşındaki kadının hayat hikayesini geride bırakması mümkün değil. Mardin'in köylerinden birinde yaşayan ve hayatı boyunca hiç doktora gitmediğini söyleyen Kezik nine, bu yönüyle etrafında büyük bir merak uyandırıyor. Kendisi, uzun yaşamının temelinde yatan besin olarak zeytini işaret ediyor. Peki, bu 102 yaşındaki kadının hikayesinin ardında yatan gerçekler neler? İşte Kezik nine’nin yaşamı ve sağlıklı kalmanın sırları.
Kezik nine, çocukluğundan bu yana doğal ürünler tükettiğini ve şehrin gürültüsünden uzak, doğal bir yaşam sürdüğünü belirtiyor. Aile büyükleri ile birlikte büyüdüğü kırsal alanda, herhangi bir kimyasal gıda maddesi ile tanışmamış. Aslında, bu durum onun yaşamını şekillendiren en önemli etkenlerden biri. Temizlik, düzen ve sağlıklı beslenme konusundaki hassasiyeti ile bilinen Kezik nine, köyde kendi yetiştirdiği yiyecekleri tüketiyor. Organik tarım yaparak büyüttüğü sebze ve meyveler, onun sağlıklı yaşam felsefesinin temel taşlarını oluşturuyor.
Zeytin ise onun için hayatının vazgeçilmez bir parçası. "Zeytin, hem damak zevkim hem de sağlık için çok önemli" diyor ve her sabah kahvaltısında mutlaka zeytin yer alıyor. Özellikle zeytin yağı ile hazırladığı yemeklerin, sağlıklı yaşamında büyük rolü olduğunu belirtmekte. Zeytin ve zeytin yağı, içerdiği antioksidanlar sayesinde yaşlanmayı geciktirirken kalp sağlığına da olumlu katkılarda bulunuyor. Ayrıca, zeytin gibi doğal ve işlenmemiş gıdaların düzenli tüketilmesi, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Kezik nine'nin bir diğer dikkat çeken özelliği ise pozitif yaşam anlayışıdır. "Gülmek, en iyi ilaçtır" diyen Kezik nine, her zaman güler yüzlü olmaya özen göstermiş. Stresin, sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerinin çok fazla olduğunu belirtirken, hayata karşı olan olumlu bakış açısının sağlıklı yaşama katkı sağladığını dile getiriyor. Bu nedenle spor yapma alışkanlığı da, onun uzun yaşamına katkıda bulunan bir diğer faktör. Her gün köyde yürüyüş yaparken, çevresindeki doğal güzellikleri gözlemlemekten mutluluk duyarak, atalarının öğütlerini hayata geçirmenin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.
Kezik nine’nin hikayesi, sağlıklı yaşamın sadece yediklerimizle değil, aynı zamanda zihinsel durumumuzla da doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Güzel anılar biriktirmek, aile ile vakit geçirmek ve doğa ile iç içe olmak, onun yaşamında her zaman öne çıkan unsurlardır. Çocuklarına ve torunlarına sağlıklı yaşamın önemini anlatan Kezik nine, onların da zeytin ağaçlarını korumalarını ve doğal beslenmeleri gerektiğini vurguluyor. Uzmana göre, doğal beslenme alışkanlıkları ve sağlıklı yaşam tarzı benimsemek, bireylerin yaşam sürelerini artırdığı gibi, yaşam kalitelerini de yükseltiyor.
Günümüz dünyasında, hızlı yaşam tarzı ve işlenmiş gıdalar, sağlığımızı tehdit eden başlıca unsurlardan. Ancak Kezik nine gibi doğal bir hayat süren insanlar, gerçek sağlık ve uzun yaşamın ne kadar basit olabileceğini bizlere gösteriyor. "Zeytin, yiyeceklerin başında geliyor. Herkes bunun kıymetini bilmeli" diyerek, masum ama etkili bir öneride bulunuyor. “Unutmayın, doğanın sunduğu kaynakları iyi değerlendiren uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilir” diyerek zeytinin önemini bir kez daha vurguluyor. Kısacası, Kezik nine'nin hikayesi; doğal, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmenin gücünü simgeliyor.
Bütün bu unsurlar, Kezik nine'nin 102 yaşına kadar sağlıklı bir yaşam sürmesinin başlıca etkenleridir. Onun yaşam hikayesinden çıkarılacak dersler oldukça fazla. Hayat kalitesi, bireyin ruhsal durumunu ve fiziksel sağlığını doğrudan etkiler. Kezik nine ise tüm bu öğretileri ve yaşam felsefesini gözler önüne sererek, bizlere ilham veriyor. Onun hikayesini duyduktan sonra, belki de bir zeytin ağaçlarına sahip olmanın ve doğal yaşamayı benimsemenin zamanı gelmiştir.