Bir sabah, herkesin günlük rutinini sürdürdüğü sıradan bir günde, İstanbul'un sakin bir mahallesinde meydana gelen trajik bir olay, mahalle sakinlerinin yüreklerini dağladı. Orta yaşlarda bir adam, sabah saatlerinde evden çıkarken, “Bahçeyi sulamaya gidiyorum” şeklinde bir ifade kullanarak evdeki yakınlarına veda etti. Ancak, düşündüğü gibi basit bir bahçe bakımı için çıkmadığı anlaşıldı. Adamın dönüşü bir gün bile geçmeden, akıllarda soru işaretleri bırakan bir şekilde hayatını kaybetti. Bu acı olay, sosyal medyada oldukça geniş bir yankı buldu.
Olay, sabah saatlerinde gerçekleşti. Ahmet Yılmaz (45), sabah kahvaltısından sonra evden çıkışını “Bahçeyi sulamaya gidiyorum” diyerek duyurdu. Ailesi, adamın her zamanki gibi bahçeye çıkmasına alışkındı. Genellikle bahçesiyle ilgilenen Ahmet’in, bu alışkanlıkları onun kişiliğinin bir parçasıydı. Ancak bu sefer, dönüşü gecikmeye başladı. Ailesi ilk başta durumdan endişelenmedi, ama akşam saatlerine gelindiğinde, Ahmet’in hala gelmediğini fark ettiklerinde paniğe kapıldılar.
Aile üyeleri, Ahmet’i aramaya çıktıklarında, yardım çağrısı yapmak için mahalledeki komşularına yöneldiler. Yakınlardaki fidanlıkları, parka ve civardaki alanlara göz attılar ama ondan hiçbir iz bulamadılar. Kısa süre sonra, kaybolduğuna dair endişeler artarak ciddi bir hale geldi ve aile durumu polise bildirmeye karar verdi. Polis, olay yerine hızla intikal etti ve kayıp adamı bulmak için geniş çaplı bir arama başlattı. Ancak arama çalışmalarından beklenmedik bir sonuç ortaya çıktı: Geçmişte hiçbir suça karışmamış olan Ahmet Yılmaz, bahçesinin yakınında, ölü olarak bulundu.
Olayın ardından yapılan ilk incelemelerde, Ahmet’in vücudunda herhangi bir yaralanma bulgusuna rastlanmadı. Bu da akıllarda soru işareti yarattı. Polis ekipleri ilk önce doğal sebeplerle olabileceğini düşünerek, otopsi yapılmasına karar verdi. Ardından, komşu evlerin güvenlik kameraları incelendi. Ahmet’in son birkaç dakika içinde görüldüğü bir video kaydı mevcut. Görüntülerde, bahçeye doğru yürüdüğü görülen Ahmet, bir anda görüntüden kayboluyor. Komşuları, ondan sonrasında hiçbir ses duymadıklarını belirttiler.
Aile, yaşadıkları bu trajedi nedeniyle perişanlık içinde. Ahmet’in eşinin yaptığı açıklamada, “Eşim her zaman sağlıklıydı, bu olayın olacağına dair hiçbir işaret yoktu. Bahçesi bir sevgiyle suladığı yerdi. Neden böyle bir şey oldu, anlamakta zorlanıyoruz.” şeklinde duygusal bir ifade kullandı. Olayla ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyen ve merak içinde olan mahalle sakinleri, Ahmet'in ölümünün ardındaki sırrın çözülmesini bekliyor. Bu olay, kaybolan bir kişinin bulunuş senaryosunun çok ötesine geçerek, derin bir acı bırakıyor.
Olay, hem sosyal medya hem de yerel haber bültenlerinde geniş bir etki yarattı. İnsanlar, Ahmet’in ölümünden duydukları üzüntüyü dile getirirken, benzer vakaların sıkça yaşanmaması gerektiği vurgusu yapılıyor. Ahmet Yılmaz’ın anısına saygı duruşunda bulunmak için mahallenin sakinleri bir araya gelecekleri bir anma etkinliği planlıyor. Bu etkinliğin, yaşanan olayı unutturmamak ve benzer trajedilerin önüne geçmek adına önemli bir adım olacağı umuluyor.
Mahalle sakinleri, bu olayın ardından güvenliklerini bir kez daha gözden geçirmekte ve her bireyin güvenliği için ne gibi önlemler alınabileceğini tartışmaktadır. Aniden kaybolmaların ve bu tür trajedilerin önlenmesi için toplumsal bir bilincin oluşturulması gerektiği vurgulanıyor. Bahçesinde su bitkilerini sulayarak huzur bulmak isteyenlerin, bir gün aniden kaybolmalarının önüne geçebilmek için toplum olarak birbirlerine destek olması gerektiği belirtiliyor.
Bu acı olay, tüm mahalle halkını muazzam bir üzüntüye boğarken, birçok sorunun cevapsız kalmasına neden oluyor. “Bahçeyi sulamaya gitmek” neden bu kadar trajik bir sona ulaştı? Devlet güçlerinin konuyla ilgili yapacağı detaylı incelemeler ve aileye sunulan destek, bu soru işaretlerinin aydınlanmasına yardımcı olabilir. Herkes, bu sorunun cevaplarını beklerken Ahmet Yılmaz’ın hayatı, asla unutulmayacak.