Beren’in trajik ölümüne ilişkin devam eden davada itfaiyeci sanığın "matara" savunması büyük dikkat çekti. 8 yaşındaki Beren, geçtiğimiz yıl bir yangında hayatını kaybetmiş, olay sonrasında ihmaller zinciri olduğu iddiaları gündeme gelmişti. Davada ifade veren itfaiyeci sanık, yangın sırasında görevlerini eksiksiz yerine getirdiğini ve olayla ilgili tüm gerekli önlemleri aldıklarını belirtti. Ancak itfaiyecinin, olay anında kullandığı su matarası ile ilgili verdiği detaylar, savunmanın odağında yer aldı.
Mahkemede ifade veren itfaiyeci sanık, yangın sırasında su kaynağının sınırlı olduğunu ve matara aracılığıyla su sağlamak zorunda kaldıklarını dile getirdi. Sanık, yangının çok hızlı yayıldığını ve o esnada su kaynağına erişim noktasında büyük zorluklar yaşandığını belirtti. Matarayla yangını kontrol altına almak ve kurtarma çalışmalarını sürdürmek için çaba gösterdiklerini savunan itfaiyeci, olay yerindeki koşulların son derece zorlayıcı olduğunu ifade etti. Bu nedenle, Beren'in hayatını kaybetmesinde kendi ihmali bulunmadığını, su kaynağı eksikliğinin olayın seyrinde etkili olduğunu öne sürdü.
Beren’in ailesi ise duruşma sırasında itfaiyecinin bu savunmasına tepki gösterdi. Aile, itfaiyenin yeterli ekipman ve hazırlığa sahip olmadan müdahaleye başladığını ve yangına müdahalede geç kalındığını iddia etti. Özellikle yangın sırasında itfaiye ekiplerinin olay yerine geç ulaşması ve su yetersizliği yüzünden yangının kontrol altına alınamaması, Beren’in kurtarılamaması sonucunu doğurmuştu. Aile avukatları, bu ihmallerin zincirleme bir şekilde Beren’in hayatını kaybetmesine yol açtığını savundu.
Duruşmada dinlenen tanıklar da yangın sırasında itfaiye ekiplerinin yeterli koordinasyonu sağlayamadıklarını ve olay yerinde su tedarik etmekte zorlandıklarını ifade ettiler. Bazı tanıklar, yangının hızla yayılmasına rağmen itfaiye ekiplerinin başlangıçta yetersiz kaldığını ve daha fazla destek ekibi gelene kadar müdahalenin etkin olmadığını belirtti. Bu durumun, Beren ve diğer yangın mağdurlarının kurtarılması noktasında ciddi bir olumsuzluk yarattığı dile getirildi.
İtfaiyeci sanığın "matara" savunması, olayda yaşanan ihmalleri yeniden tartışmaya açtı. Özellikle yangınla mücadele gibi kritik durumlarda itfaiye ekiplerinin daha iyi hazırlanmış olması gerektiği ve bu tür trajik olayların bir daha yaşanmaması adına gerekli tedbirlerin alınması gerektiği vurgulandı. Mahkeme heyeti, olayla ilgili bilirkişi raporlarının daha detaylı incelenmesi ve tanıkların ifadelerinin değerlendirilmesi adına duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Beren’in ölümüne sebep olan yangının arkasındaki ihmallerin aydınlatılması ve sorumluların adalet önünde hesap vermesi için dava sürecinin devam edeceği belirtildi.
Beren’in ölümüyle ilgili dava, hem kamuoyunda hem de hukuk çevrelerinde geniş yankı uyandırmış durumda. Bu trajik olay, itfaiye teşkilatının hazırlık ve donanım seviyesinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yangınlara müdahale sırasında yeterli ekipman ve su kaynağı olmadan yapılan müdahalelerin, can kaybına neden olabilecek boyutlara ulaşması bu tür durumlarda hazırlığın ne denli önemli olduğunu hatırlatıyor. Ailelerin adalet arayışı sürerken, mahkemenin bu süreçte nasıl bir karar vereceği büyük merak konusu.