Down sendromlu 24 yaşındaki Erdinç, her notasıyla dinleyenlerin ruhuna dokunan bir müzisyen olma hayaliyle yaşıyor. Erdinç, sadece bir yetenek değil, aynı zamanda azmi ve kararlılığıyla örnek bir genç. Doğuştan gelen Down sendromu, onun yeteneklerini asla kısıtlamadı. Aksine, müziğe olan tutkusunu daha da güçlendirdi. Şimdi, hayalini gerçekleştirmek ve sessiz kalplere dokunmak için büyük bir adım atmayı bekliyor.
Erdinç, müziğe olan sevgisini çocuk yaşlardan itibaren keşfetti. Ailesinin desteğiyle piyano çalmaya başladı ve zamanla çeşitli enstrümanlara yöneldi. Yetenekleri sayesinde birçok online platformda ardından gelenler için bir ilham kaynağı oldu. Youtube ve sosyal medya, Erdinç’in kendini ifade etmesi için mükemmel bir sahne oldu. Her paylaştığı video, hayranları tarafından ilgiyle izlendi. Dinleyicileri, onun samimiyeti ve müziğindeki duyguları oldukça etkileyici buluyor.
Her ne kadar sosyal medya dinleyicileriyle dolup taşıyor olsa da, Erdinç’in en büyük hayali hala tam anlamıyla bir konser vermek. Görsel ve işitsel bir şölen sunmak için gün sayan Erdinç, hayalini gerçekleştirmek için çabalarını iki katına çıkarıyor. Kendi bestelerini yazmakta ve canlı performanslar için hazırlanmakta oldukça azimli. “Beni dinleyenlerin yüzlerindeki gülümsemeyi görmek istiyorum,” diyor. Erdinç, her performansında kalbinin derinliklerindeki duyguları ifade etmeyi bir görev olarak görüyor.
Toplumun Down sendromlu bireylere bazı kalıplarla yaklaşması, Erdinç'in müziğiyle kırılmasını umduğu bir zincir. O, “Her insanın bir sesi var ve ben de sesimi duyurmak istiyorum” diyerek amaçladığı etkiyi özetliyor. Erdinç’in hikâyesi, müzik üzerinden önyargıları yerle bir etmek için bir araç olarak görülüyor. Kendisi gibi birçok insanın da şansı ve yetenekleri doğrultusunda hayallerinin peşinden koşabileceğinin kanıtı.
Müziğinin dikkat çeken bir diğer yanı ise melodi ve sözlerin birleşimindedir. Erdinç, yazdığı şarkılarda yaşadığı derin duyguları ve hayat hikayesini harmanlayarak, dinleyicilerine ulaşan bir köprü kuruyor. Ailesi ve arkadaşları, onun müzik tutkusuna her zaman destek oluyor, bu da onun için büyük önem taşıyor. “Destek olmaları bana her zaman güç veriyor,” diyor Erdinç. Yılmadan çalışmakta ve en sonunda hayalini gerçekleştireceği güne ulaşmayı beklemekte kararlı.
Erdinç’in sözleri herkesin kalbinde bir yer buluyor. Down sendromlu bireylerin potansiyelini keşfetmelerine olanak tanıyan bir örnek oluşturuyor. Onun hikâyesi, sadece bir azim metaforu değil, aynı zamanda gençlerin kendilerini ifade etme biçimlerinin ve yeteneklerini geliştirme arzularının bir yansıması. Erdinç, her sahneye çıktığında sadece müzik yapmıyor; aynı zamanda insanları bir araya getiriyor ve evrensel bir sevgi mesajı iletiyor.
Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlar, Erdinç’in hikayesini duyuyor ve destek boldular. Sosyal medya üzerinden yorumlar ve destek mesajları yağıyor. ‘Bu çocuğu her yerde görmek istiyoruz’ diyor birçok hayranı. Erdinç, müziği ile toplumunda fark yaratarak Down sendromlu bireylere cesaret veriyor ve “Hayallerinizin peşinden koşun” mesajını veriyor.
Önümüzdeki günlerde yerel bir konserle Yıldızlar Diğer Tacirleri Projesi kapsamında performans sergileyen Erdinç, dinleyicilerine kelimenin tam anlamıyla bir müzik ziyafeti yaşatacak. Bu performansın, onun için büyük bir adım olduğunu vurgulayan Erdinç, “Hedefim kendi şarkılarımı daha fazla insana ulaştırmak” diyor. Her sahne onun için yeni bir başlangıç, yeni bir ses ve yeni bir müzik hikayesi.
Sonuç olarak, Down sendromlu Erdinç’in hikayesi, gençlerin hayallerini gerçekleştirmesi, toplumdaki ön yargıları aşması ve müziğin birleştirici gücünü kucaklaması adına bir ilham kaynağı niteliğinde. Herkesin dinlemek için can attığı bu yetenek, yakın gelecekte çok daha geniş kitlelere ulaşacak gibi görünüyor. Erdinç’in hayalleri, giderek daha da büyüyor. Onun müziği, sadece notalardan ibaret değil; aynı zamanda umut, cesaret ve sevgi dolu bir yolculuğun eseridir.