Dünyanın en yaşlı doktoru unvanına sahip olan Dr. Maria Bologna, 102 yaşına bastığında bile kliniğinde hasta muayene etmeye devam etti. Uzun bir yaşam sürdürmenin sırlarını keşfetmek isteyenler için adeta bir ilham kaynağı haline gelen Dr. Bologna, düşkünlük eşiğini aşarak sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürüyor. Uzun yaşamını borçlu olduğu dört önemli sır ile, gençlere ve yaşlılara farklı bir perspektif sunuyor. İşte, Dr. Bologna’nın hayatında şekillenen ve onu 102 yaşına kadar sağlıklı kılan o dört sır:
Dr. Bologna, sağlıklı ve dengeli beslenmenin uzun yaşamın en kritik unsurlarından biri olduğunu vurguluyor. Günde üç ana ve iki ara öğün tükettiğini belirten doktor, özellikle taze meyve, sebze, tam tahıllar ve az işlenmiş gıdlara ağırlık verdiğini söylüyor. Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin balık ve kuruyemişler de beslenme düzeninde önemli bir yer tutuyor. “Bedenimizin neye ihtiyacı olduğunu anlamalıyız. Doğal gıdalar, bu ihtiyacı karşılamak için en iyi kaynaktır,” diyor Dr. Bologna. Bu özverili beslenme alışkanlıkları ona sadece fiziksel sağlık kazandırmakla kalmamış, aynı zamanda ruhsal sağlığını da olumlu yönde etkilemiş.
Dr. Bologna, yaşamının merkezine fiziksel aktiviteyi yerleştirmiş. Her sabah düzenli olarak yaptığı yürüyüşler ve basit egzersizler, bedensel sağlığını korumasına yardımcı olmuş. Yoğun bir tempoda çalışabilmek için her gün yaptığı spor aktiviteleri, onun sağlıklı bir zihinle iş hayatına devam etmesini sağlıyor. Ayrıca, zihinsel uyanıklığı artırmak için bulmaca çözmek ve kitap okumak gibi entelektüel faaliyetler de onun günlük rutinlerinde yer alıyor. “Eski kitapları okumak, bana hem bilgi katıyor hem de hafızamı güçlü tutuyor,” diyor doktor, zihinsel aktivitenin önemini vurgulayarak.
Bu iki sır, 102 yaşındaki Dr. Bologna’nın sağlıklı kalmasında büyük rol oynamasının yanı sıra, yaşamına ve işine duyduğu tutku da onu genç ve dinamik tutuyor. İşine duyduğu sevgi ve mesleğine olan bağlılığı, genç yaştaki doktorlara örnek olabilecek nitelikte. “Bir işteki tutkumu kaybedersem, yaşlanmış sayılırım,” diyerek yaşam felsefesini özetliyor.
Aktif bir yaşam sürmek ve hayatı dolu dolu yaşamanın en güzel örneklerinden birini sergileyen Dr. Bologna, toplumda sağlıklı ilişkilerin ve sosyal etkileşimin önemine de dikkat çekiyor. “İnsanlar, yalnızlık hissettiğinde yaşlandığını düşünür. Sosyal bağlantılarımızı güçlü tutmalıyız,” diyerek arkadaşlık ve ilişki kurmanın uzun yaşam üzerindeki etkilerini de ele alıyor.
Sonuç olarak, Dr. Maria Bologna’nın yaşamındaki bu dört sır; dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, zihinsel uyanıklık ve sosyal etkileşim, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek için bizlere ışık tutuyor. Kendisi, sadece bir doktor değil, aynı zamanda yaşama sevinci ve sağlıklı kalma yolunda büyük bir ilham kaynağı. Onun hayat hikayesinden aldığımız derslerle, daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürdürme yolunda adımlar atabiliriz. Yaş kaç olursa olsun, hayat her zaman kazanılabilecek bir mücadeledir!