İstanbul, Etiler'de sabah saatlerinde herkesin gündelik telaşlarına sürüklendiği bir anda gelişen ilginç bir olay, kentin gündemine oturdu. Kapıda göründüğü anda hemen herkesin dikkatini çeken polis ekipleri, bir grup genç için alışılmadik bir durumu başlatmış oldu. Etiler’in lüks binalarının gölgesinde, eğlence arayışlarıyla dolu olan gençler, bir anda kendilerini büyük bir paniğin ortasında buldular. Peki, bu gençler ne yapacaktı? İşte o an, onları tuvalete yönlendiren bir karar vermelerine sebep oldu.
Her şey Etiler’de bir kafede başladı. Gençler, şehrin tempolu hayatının uzağında, keyifli bir gün geçirmek için bir araya gelmişlerdi. Eğlencenin doruk noktasına ulaştığı anda, bir anda kafeye gelen polis ekipleri, gençlerin planlarını alt üst etti. Polisi görünce yaşanan panik sırasında, gençlerden biri elindeki tüm eşyalarını, yani uyuşturucu maddeyi, hemen tuvalete dökme kararı aldı. Ardından arkadaşları da onu takip etti ve hepsi cesurca harekete geçti. O an hayatlarına dair en büyük risklerden birini almış oldular. Bir grup gencin keyifli planı, hiç beklenmedik bir anda kâbusa döndü.
Kafenin tuvaletinde panik içinde dökülen bu maddeler, sonrasında Zeytinburnu'na kadar uzanan bir yolculuğu başlattı. Çünkü, bu olayın hemen ardından, gençler Etiler’de duramayacaklarını anladılar. Koşarak Zeytinburnu’na doğru yola çıktılar. O an, yaşanan olayın sadece bir anı olarak kalmasını istemeyen gençler; polisin sorumluluk alanına girmekten kaçındılar. Zeytinburnu tarafında, bu durumu fırsat bilenler ise onları durdurmak için harekete geçtiler. Sonuç olarak gerilim dolu anlar yaşandı. Gencin aldığı bu risk, bir çok komşusunun ve oradaki insanların dikkatini çekti. Henüz belirlenemeyen bir nokta olarak, bu olayı fırsata çevirmek isteyen bazı kişiler de ortaya çıkmış oldu. Bu tür olayların polisin son dönemlerdeki dikkatli çalışmalarının bir sonucu olarak ortaya çıktığı düşünülüyor.
Gençlerin bu tür olaylarla karşılaşmaları, aslında birçok soru işaretini de beraberinde getiriyor. Neden böyle bir panik yaşandı? Gençlerin başlarına türlü belalar açan durumların önüne geçilmesi için ne gibi önlemler alınmalı? Olay sonrası gençlerin ruhsal durumu hakkında da değerlendirmeler yapılması gerektiği gibi, bir başka detay ise, polisin baskısının ve tehdit algısının toplumsal ruh hali üzerindeki etkileri. Ancak şu bir gerçek ki, bu olay, yalnızca bir başlangıçtı ve İstanbul’da keyifli bir gün geçirmek isteyen gençlerin sıradan bir buluşması, aniden bir “savaş alanı” na dönüşebildi.
İstanbul’un elegant yerlerinden birinde başlayan bu olay, ne yazık ki bir grup gencin hayatında unutulmaz bir deneyim olarak kalacak gibi görünmekte. Gelecek günlerde yaşanacak benzer durumlarla ilgili daha fazla önlemler alınması gerektiği ise bu olayın en acı gerçeklerinden biri olarak nitelendiriliyor.