FETÖ'cü suikast timinin, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında gerçekleştirdiği saldırıların izleri, yaşanan dehşet verici olaylar sonrasında otelde hala belirgin bir şekilde hissedilmeye devam ediyor. Bu olaylar, Türk halkının hafızasında derin yaralar açarken, o gece yaşananlar, güvenlik ve istihbarat alanında alınması gereken derslerin de en güçlü örneğini oluşturuyor. Darbe girişiminin üzerinden yıllar geçmesine rağmen, bu tür hadiselerin toplum üzerindeki etkileri ve anıların tazeliğini koruması dikkat çekici bir hal alıyor.
15 Temmuz akşamı, Türkiye siyasi tarihinde bir dönüm noktası olarak kaydedilirken, FETÖ terör örgütü, kanlı bir darbe girişiminde bulunmak için planlarını devreye soktu. Bu süreçte, otel gibi önemli mekânlar, suikast timlerinin hedefleri arasında yer aldı. O gece, saatler geçtikçe panik ve belirsizlik hâkim oldu. Otel çalışanları ve konukları, güvenliğin sağlanamaması ve sokaklarda yaşanan çatışmaların ortasında büyük bir korku yaşadı.
FETÖ, o gece özellikle belirli isimleri hedef alarak suikast girişiminde bulunmayı planladı. Bu hedefler arasında hem mevcut yönetim hem de muhalefet liderleri vardı. Otel, darbe girişiminin en yoğun yaşandığı bölgelerden biriydi; çünkü burada çeşitli siyasi figürlerin de katıldığı önemli bir toplantı düzenleniyordu. Gündüz saatlerinde başlayan panik, akşam saatlerinin ilerlemesiyle birlikte daha da arttı, yetkililer durumu kontrol altına almakta zorlandı.
Saldırının ardından otelin iç kısmında meydana gelen tahribat, o geceyi unutturmamak adına büyük bir sembol haline geldi. Otelde yaşanan uzun saatler süren çatışmalar, birçok güvenlik açığı ve devlet otoritesinin sorgulanmasına yol açtı. Otel yönetimi ve çalışanları, bu kötü anıları hâlâ silmekte zorlanıyor. O gece otelde bulunan kişilerin, yaşadıkları korku dolu anlar sadece bireysel değil, toplumsal bir travma yaratmış durumda. Otel, aynı zamanda yaşanan bu olaylardan sonra güvenlik konusunda alınacak yeni tedbirlerin belirlenmesi açısından da önemli bir örnek teşkil ediyor.
Olayların üzerinden geçen yıllar, yaşanan travmanın ciddiyetini azaltmadığı gibi, yeni güvenlik politikalarının geliştirilmesini de hızlandırdı. Otel, birçok yenilikçi güvenlik teknolojisini devreye alarak misafirlerini koruma altına almakta kararlı. İş sürekliliğini sağlamak ve benzer travmaların yaşanmasını önlemek amacıyla otel yöneticileri, sıkı bir eğitim ve tatbikat programı düzenlemek durumunda kaldı. Böylelikle, hem çalışanlar hem de misafirler, bir daha bu gibi bir durumla karşılaştıklarında nasıl hareket edeceklerini öğreniyor.
Sonuç olarak, FETÖ'cü suikast timinin saldırdığı otelde yaşananlar, yalnızca bir darbe girişiminin izleri değil; aynı zamanda Türkiye’nin güvenlik algısının dönüşümüne dair önemli bir göstergedir. Bu trajik gece, toplumun hafızasında derin yaralar açarken, gelecek nesillerin barış içinde yaşayabilmesi ve güvenli bir hayat sürdürebilmesi için alınacak tedbirlerin önemini de gözler önüne seriyor.
O kasino otelin dimdik ayakta kalma mücadelesi, diğer benzer mekanlar için de bir ilham kaynağı oldu. O gece yaşananların lessons learned (alınacak dersler) olarak belirlenmesi ve yaşatılması, Türkiye’de güvenlik konusunda daha sıkı çalışmalara olanak tanıyan bir zemin oluşturdu. Saldırının izlerini silmek, sadece fiziksel tahribatın onarılmasıyla mümkün değil; aynı zamanda psikolojik travmaların da üstesinden gelinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda; devletin, toplumun ve bireylerin üzerine düşeni yaparak, geleceği daha güvenli hale getirme sorumluluğu taşımaktadır.