Son yıllarda gündemi meşgul eden sağlık konularından biri de kene ısırıkları ve bunların taşıdığı hastalıklardır. Ancak yeni yapılan bir araştırma, İstanbul'daki kenelerin genel olarak zararsız olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, bu bulgular ışığında endişelerin yersiz olduğu konusunda hemfikir. Peki, İstanbul'daki keneleri bu kadar güvenli kılan nedir? İşte araştırmanın tüm detayları.
İstanbul, coğrafi konumu ve çeşitli ekosistemleri sayesinde birçok farklı canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır. Kene türleri arasında en yaygın olanları ise Ixodes ricinus ve Rhipicephalus sanguineus türleridir. Bu kene türleri, özellikle nemli ve ormanlık alanlarda sıkça görülür. Ancak, yapılan araştırmalarda bu türlerin İstanbul'da taşıdığı patojenlerin oldukça düşük oranlarda olduğu gözlemlenmiştir. Bilim insanları, bu durumun İstanbul’un ikliminin ve çevresel koşullarının etkisiyle ilişkili olduğunu belirtmektedir.
Son dönemde İstanbul Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bir araştırma, kene ısırıklarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde incelemiştir. Araştırmanın başındaki Dr. Ali Yılmaz, “Amacımız, İstanbul’daki kenelerin taşıdığı hastalık yükünü belirlemekti. Bu kapsamda 500'den fazla kene örneği inceledik” şeklinde ifade etti. Elde edilen verilere göre, kenelerin yalnızca %2’sinin hastalık taşıyıcı olduğu tespit edilmiştir. Bu oran, kırsal ve ormanlık bölgelerde dahi oldukça düşük bir seviyede kalmaktadır.
Ayrıca, uzmanlar, İstanbul’daki iklim koşularının ve kirlilik düzeyinin, kenelerin patojen taşıma kapasitesi üzerinde etkili olduğunu vurgulamaktadır. Kentin hava koşullarının, kene popülasyonunu olumlu yönde etkileyerek, potansiyel hastalık riskini azalttığı öne sürülmektedir.
Araştırmanın bir diğer ilginç bulgusu ise, kene ısırığı sonrası insan sağlığı üzerindeki etkilerinin büyük ölçüde abartıldığı yönündedir. Toplumda, kene ısırığının sıklıkla Lyme hastalığı veya Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi ciddi hastalıklara neden olduğu algısı hakimdir. Ancak çalışmanın sonuçları, İstanbul'daki kene ısırıklarının çoğunlukla hiçbir sağlık sorununa yol açmadığını göstermektedir. Geçtiğimiz yıl İstanbul'da kene ısırması sonucu hastaneye başvuran vaka sayısının oldukça sınırlı olduğu biliniyor.
Dr. Yılmaz, araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak, "İstanbul’da yaşayanların genel olarak kene konusundaki kaygılarını azaltmaları gerektiğini düşünüyorum. Yine de dikkatli olunması gereken durumlar elbette vardır, ama bu kadar tehlikeli olduğunu söylemek yanıltıcı olabilir" diyerek vatandaşlara önemli bir mesaj vermiştir.
Öte yandan, sağlık uzmanları, kene ısırıklarından korunma yöntemleri konusunda bilgilendirme yapmanın önemini vurguluyor. Özellikle doğa yürüyüşleri veya açık alan etkinlikleri sırasında, vücudu koruyacak giysilerin giyilmesi ve keneleri kontrol etmenin önemine dikkat çekiliyor. Kene ısırığına maruz kalan kişilerde herhangi bir sağlık sorunu yaşanmaması adına, ısırık alanının temizlenmesi ve gerekiyorsa, bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilmektedir.
Sonuç olarak, İstanbul'daki keneler hakkında ortaya çıkan bu yeni bulgular, hem uzmanlar hem de halk için umut verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Bilimsel veriler ışığında, gereksiz korkuların yerini bilinçli ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının alması gerekiyor. İstanbul’un ekosistemlerinin ve doğal güzelliklerinin tadını çıkarmaya devam edelim, fakat hem bilinçli olalım hem de doğanın tadını çıkarırken dikkatli olmayı unutmayalım.