Güz aylarının gelmesiyle birlikte doğada değişim rüzgarları esmeye başladı. Bu dönemde, toz ve polenler hava kalitesini etkileyebiliyor. Özellikle alerji ve astım hastaları için riskler artmakta. Ülkemizin önde gelen sağlık uzmanlarından Prof. Dr. Derya Özlü, sonbahar aylarında doğada geçirdiğimiz zamanın, sağlığımız üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Prof. Dr. Özlü, çiçekli alanlardan uzak durulması ve pencere açmamaya özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Peki, bu uyarılar neden bu kadar kritik? İşte detaylar.
Sonbahar, bitkilerin polen yayma döneminin sona erdiği bir zaman dilimi gibi görünse de, mevsim geçişleri, havadaki alerjenlerin artmasına neden olabilir. Özellikle çiçeklerin solgunlaştığı bu dönemde, çiçekli alanlarda hala polen bulunabilir. Prof. Dr. Özlü, bu polenlerin astım ve alerji hastaları için ciddi sağlık tehditleri oluşturduğunu belirtiyor. Doğada yürüyüş yapmak isteyen bireylerin, polen alerjisi riski taşıyan bitkilerin olduğu alanlardan kaçınmaları gerektiğini öneriyor.
“Baharı kendimize ikna ederek iyi hissetmeye çalışıyoruz ama aslında sonbaharda da alerjen maddelerin etkisi artıyor. Özellikle toz ve polen, havadaki alerjimizi tetikleyecek şeylerdir. Herkesin bu dönemde dikkatli olması gerekiyor” diyen Özlü, alerjik reaksiyonların basit burun akıntısından ciddi solunum problemlerine kadar geniş bir yelpazede kendini gösterebileceğini hatırlatıyor. Dolayısıyla dışarıda çiçekli alanlarda vakit geçirenlerin bu durumu göz önünde bulundurması çok önemli.
Pencere açmanın, özellikle mevsim geçişlerinde risk taşıdığını belirten Prof. Dr. Özlü, “Hava sirkülasyonu sağlamak için pencere açılması gerektiği düşünülse de, dışarıdan gelen alerjenler hem sağlık hem de yaşam kalitesi açısından tehlikeli olabilir” diyor. Kışın soğuk havalarda yapılan bu eylem, yazın ise polenlerin içeri girmesine yol açarak alerjileri artırabiliyor. Bu sebeple, pencerelerin kapalı tutulması ve yeterli hava sirkülasyonunun sağlanması önem kazanıyor. Sadece yaz aylarında değil, sonbahar ve kış aylarında da dış mekandan gelen alerjenlerin içeri girmemesi için tüm önlemler alınmalıdır.
Prof. Dr. Özlü, “Kapalı mekânlarda hava filtreleme sistemleri kullanılmalı, gerekirse klimalar ile havalandırma sağlanmalıdır” diyerek önerilerde bulunuyor. Ayrıca, ev içindeki nem oranının dengelenmesi gerektiğini vurguladı. Içi nemli olan alanlar, evin alerjen barındırma olasılığını artırıyor. Bu nedenle, evdeki havanın sürekli temizlenmesi ve nemin kontrol edilmesi sağlıklı bir yaşam ortamı yaratmak açısından kritik öneme sahip.
Dışarıda güneşin tadını çıkarmak, doğanın seslerini dinlemek istesek de, bu dönemde profesyonel önerilere kulak vermek sağlığımız açısından vazgeçilmez olmalıdır. Her ne kadar doğanın keyfini çıkarmak istesek de, bilinçli adımlar atarak risk faktörlerini azaltmalıyız. Prof. Dr. Özlü, bu uyarıları yaparken, sağlıklı bir yaşam sürdürmenin gerekliliğine vurgu yapmakta ve herkesin bu önerileri dikkate almasını istemektedir.
Özetle, sonbahar ayında çiçekli alanlardan uzak durmak ve evde pencere açmamayı tercih etmek, sağlığınız için alabileceğiniz basit ama etkili önlemler arasındadır. Unutmayalım ki sağlığımız, bizi mutlu eden her şeyin önünde gelir. Bu önerilere dikkat ederek sonbaharın tadını çıkarmak, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızı korumaya yardımcı olacaktır.