Donald Trump’ın ABD’nin 45. Başkanı olarak göreve başlamasının üzerinden tam 100 gün geçti. Bu süreç içerisinde gerçekleştirdiği reformlar ve uygulamalar, birçokları tarafından '100 yılın en köklü değişimi' olarak nitelendiriliyor. Hem destekçileri hem de muhalifleri tarafından yoğun bir şekilde tartışılan bu değişikliklerin yankıları, politik arenada ve toplumda hala sürüyor. Bu yazıda, Trump’ın ilk 100 gündeki politikalarını ve toplum üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz.
Trump, göreve başlar başlamaz ekonomi konusunda derhal harekete geçti. İlk 100 günde yaptığı en dikkat çekici eylemlerden biri, vergi reformuydu. Trump, 'Amerika’yı yeniden büyütme' vizyonu çerçevesinde, şirketler için vergi oranlarını düşürme sözü verdi. Bu kararın, hem iç yatırımcıları hem de yabancı sermayeyi ABD’ye çekme arzusunu güçlendireceği öngörülmekteydi. Analizlere göre, bu vergi reformu, KOBİ'lerin daha fazla istihdam yaratmasına olanak sağlayacak bir yapı sunuyor. Ayrıca, Trump yönetimi, ABD’nin enerji bağımsızlığını artırmaya yönelik projelerini de hızlandırdı. Fosil yakıtların desteklenmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, enerji sektöründe büyük değişimlerin habercisi oldu.
Trump’ın ilk 100 günü, uluslararası ilişkilerde de köklü dönüşümlere sahne oldu. Özellikle ticaret anlaşmaları ve ittifaklar üzerine yaptığı açıklamalar, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. NAFTA anlaşmasının gözden geçirilmesi, Trump’ın ekonomi politikalarının bir parçası olarak öne çıktı. Ayrıca, Çin ile olan ticaret ilişkilerinin yeniden şekillendirilmesi, küresel pazarları etkileyen önemli bir durum olarak dikkat çekti. Trump, başta NATO ve diğer savunma paktları olmak üzere, müttefikleri ile olan ilişkilerde de açık bir tavır sergileyerek, ‘Adil Paylaşım’ politikasına dikkat çekti. Bu durum, müttefik ülkelerle olan ilişkileri sorgulanır hale getirirken, iç politikada da tartışmalara yol açtı.
Bunun yanı sıra, Trump’ın göçmen politikaları, ilk 100 günde en çok tartışılan konular arasında yer aldı. Meksika sınırına duvar inşası, göçmen kaçakçılığını önlemek amacıyla atılan ciddi bir adım olarak görülüyor. Trump’ın bu durumu, Amerika’nın güvenliğini sağlamak adına attığı bir adım olarak lanse edilse de, eleştirmenleri tarafından insan haklarına aykırı bir uygulama olarak değerlendirilmekte. Sonuç olarak, Trump’ın 100 günde yaptığı değişimler yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve politik alanda da geniş etkiler yarattı.
Sonuç olarak, Trump’ın ilk 100 günde gerçekleştirdiği köklü değişimlerin ABD’deki siyasi yaşamı nasıl etkileyeceği ve halk üzerindeki yansımalarının neler olacağı merakla bekleniyor. Destekçileri, bu değişimlerin ülkeyi daha da güçlendireceğini savunurken, muhalefet bu adımları tehlikeli ve bölücü olarak nitelendiriyor. Gelişmeler oldukça, Trump’ın ilk 100 gününe dair yapılan tartışmalar ve değerlendirmeler devam edeceğe benziyor.