Son dönemde Orta Doğu’daki jeopolitik dengelerin sürekli değiştiği günümüzde, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı hakkında tartışmalar yeniden alevlendi. İsrail basınında yer alan iddialara göre, Türkiye’nin Suriye’de üç askeri üs kurma planı var. Bu gelişmeler, bölgedeki güç dengelerini etkileyebilir ve uluslararası ilişkilerde yeni bir döneme işaret edebilir. Türkiye’nin Suriye’deki askeri angajmanını artırması, özellikle Suriye iç savaşının bitmediği ve terörle mücadele çabalarının sürdüğü bir ortamda, dikkatleri üzerine çekiyor.
Türkiye, komşusu Suriye'deki iç savaşın başlangıcından bu yana aktif bir militarist politika izliyor. Suriye sınırındaki birçok bölgede askeri harekât gerçekleştiren Türkiye, ayrıca çeşitli askeri üsler kurarak bölgedeki etkinliğini artırmayı hedefliyor. 2021 yılında yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK/PYD’nin etkisini kırmak üzere operasyonlar düzenleyeceği belirtilmişti. Bu plan doğrultusunda oluşturulacak askeri üslerin, hem güvenlik hem de istikrar sağlama amacı taşıdığı ifade ediliyor. Ancak, yeni üslerin kurulmasının, bölgedeki çatışmalara nasıl etki edeceği merak konusu.
İsrail basınında çıkan bu iddialar, yalnızca Türkiye’nin Suriye’deki askeri planlarıyla sınırlı kalmıyor. Bu durum, diğer komşu ülkelerin, özellikle de Suriye’nin ve İran’ın tepkilerini beraberinde getirebilir. Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını artırması, bölgedeki güç dengesini sarsabilir ve yeni bir çatışma ortamı yaratabilir. Bazı analistler, Türkiye’nin bu stratejik hamlesinin, Rusya ve ABD gibi büyük güçlerin bölgedeki ilgisini nasıl etkileyeceği konusunda endişelere yol açtığını belirtiyor. Özellikle, ABD’nin YPG ile olan ilişkileri göz önüne alındığında, Türkiye’nin Suriye’deki askeri üsleri kurma kararı, Washington ve Ankara arasındaki ilişkileri de olumsuz etkileyebilir. Hemen ardından bu durum, Türkiye'nin NATO üyeliği ve uluslararası güvenlik politikaları üzerinde de önemli sonuçlar doğurabilir. Türkiye’nin Suriye’deki askeri üsleri kurma isteği, sadece askerî bir strateji değil, aynı zamanda siyasi bir mesaj niteliği taşıyor. Türkiye, uluslararası arenada daha etkin bir rol oynamak istediğini ve bölgedeki sorunlara doğrudan müdahil olacağını vurgulamak amacıyla bu tür adımlar atıyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin Suriye’de üç askeri üs kurma planı, bölge dinamikleri açısından oldukça önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Suriye’deki durum karmaşık bir hal alırken, bu hamlelerin nasıl bir seyir alacağı ve uluslararası ilişkilerde hangi sonuçları doğuracağı, önümüzdeki dönemde dikkatle izlenecek bir mesele olacak.