Yıllar içinde sıkça gündeme gelen ve pek çok tartışmaya neden olan İsrail - Almanya ilişkileri, eski İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Merkel hükümeti ile olan bağlantılarını açığa çıkaran yeni belgelerle yeniden alevlendi. Uzun süre gizli kalmış olan bu belgeler, Netanyahu’nun yalnızca Orta Doğu politikası değil, aynı zamanda Avrupa’daki diplomasi stratejileri üzerinde de etkili olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle Merkel’in başbakanlık yaptığı dönemde, Netanyahu’nun sıklıkla Almanya’nın iç politikalarına müdahil olduğu ve bu süreçte Merkel hükümetiyle nasıl bir stratejik iş birliği geliştirdiği, gün yüzüne çıkmaya başlıyor.
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan belgelerde, Netanyahu’nun dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel ile olan kişisel ilişkilerinin yanı sıra resmi ziyaretler sırasında gerçekleştirilen gizli görüşmelere dair detaylar yer alıyor. Netanyahu’nun, Merkel ile birebir yaptığı toplantılarda, Almanya’nın İsrail’e olan destek politikalarının yanı sıra, Avrupa Birliği içindeki İsrail karşıtı tutumları da değiştirmeye yönelik pek çok öneride bulunduğu belirtiliyor. Bu durum, yalnızca iki liderin yakın ilişkiler kurması değil, aynı zamanda Almanya’nın Ortadoğu politikalarına yönelik etkisinin de yeniden sorgulanmasına yol açıyor.
Söz konusu belgelerde, 2014 yılındaki Filistin-İsrail çatışmaları sırasında iki hükümet arasındaki dayanışmanın arttığına dair kanıtlar da dikkat çekiyor. Netanyahu'nun, Merkel hükümetinden nasıl bir destek beklediği ve bu bağlamda Almanya’nın Filistin karşıtı tavrını pekiştirmesi için yaptığı lobi faaliyetleri net bir şekilde belgelenmiş durumda. Bu tür iş birliklerinin, sadece iki ülkedeki liderlerin kişisel ilişkileriyle değil, aynı zamanda her iki ülkenin de kendi iç politikalarıyla ilintili olduğu anlaşılıyor.
Netanyahu ve Merkel arasındaki ilişki sadece kişisel seviyede kalmamış, aynı zamanda iki ülke arasında stratejik bir ittifak oluşturulmasında da etkili olmuştur. Almanya’nın , İsrail’e askeri ve ekonomik desteği artırma konusundaki duruşu, Netanyahu'nun Merkel'in hükümeti üzerinde kurduğu baskının bir sonucu olarak yorumlanıyor. Özellikle, Avrupa’daki anti-Semitik eğilimlerin artmasıyla, Netanyahu’nun bu durumu nasıl fırsata çevirdiği ve Almanya’yı İsrail’in yanında tutmak için çeşitli argümanlar geliştirdiği yeni belgelerde ayrıntılı bir şekilde ifade ediliyor.
Öte yandan, Netanyahu’nun Merkel ile olan ilişkileri, Almanya’nın iç politikasında da bazı değişikliklere yol açtı. Merkel hükümeti, Netanyahu’nun önerileri doğrultusunda Almanya’nın Orta Doğu’da oynayabileceği rolü yeniden tanımladı. Bu değişikliklerin özellikle 2015 yılında Almanya’ya sığınan mülteci krizinin yaşandığı dönemde nasıl şekillendiği, belgelerde ilginç detaylarla karşımıza çıkıyor. Netanyahu’nun, Almanya’nın bu durumu nasıl yönetmesi gerektiği ile ilgili önerileri, Merkel’in politikalarında iz bırakmış olabilir.
Sonuç olarak, Netanyahu’nun Merkel hükümetine yönelik etkileri, yalnızca iki lider arasındaki dostluk ilişkisiyle sınırlı kalmamış; aynı zamanda iki ülkenin yüzyıllardır süregelen karmaşık ilişkilerinin yeniden şekillendirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu belgelerin gün yüzüne çıkmasıyla birlikte, Netanyahu’nun Almanya üzerinde kurduğu etki ve bu ilişkinin zaman içindeki seyrine dair daha fazla bilgi edinme fırsatı doğuyor. Gelecek günlerde, bu belgelerin incelenmesiyle birlikte, Netanyahu ve Merkel ilişkisine dair daha çok ayrıntı ve gizli kalmış gerçeklerin gün yüzüne çıkması bekleniyor.