Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde geçtiğimiz günlerde yaşanan üzücü bir olay, hem yerel halkı hem de ülke genelini derinden sarstı. 8 yaşındaki Eslem, sokakta karşılaştığı bir grup sahipsiz köpeğin saldırısına uğrayarak, hayatını kaybetti. Bu talihsiz olayın ardından gündeme gelen, Yüksekova Belediye Başkanı'nın bu durumla ilgili sorumluluğunun olup olmadığıdır. Türkiye'de hayvan hakları savunucuları ve insan hakları aktivistleri, olayın meydana geldiği yerlerden biri olan Yüksekova'da başkan dahil yetkililerin ihmallerinin sorgulanmasına gerek duyuyor.
Eslem, arkadaşlarıyla oyun oynadığı sırada ansızın bir grup sahipsiz köpeğin saldırısına uğradı. Bu olayın tanıkları, köpeklerin aniden üzerlerine atıldığını ve Eslem’in panik içinde kaçmaya çalıştığını bildirdi. Komşuların hemen olaya müdahale etmesiyle birlikte, kızı hastaneye yetiştirmek için çaba harcandığı öğrenildi. Ancak, ne yazık ki tüm müdahalelere rağmen Eslem yaşamını yitirdi. Bu üzücü olay, Yüksekova'da köpekler tarafından yapılan saldırılarla ilgili tartışmaları da yeniden alevlendirdi. Şehirde sıklıkla karşılaşılan bu tür durumlara yönelik yetkililerin alacağı önlemler ve atacağı adımlar merak ediliyor.
Yaşanan bu trajik durumun ardından yerel halk, Yüksekova Belediye Başkanı’nın sorumluluğu hakkında soru işaretleri taşımaya başladı. Vatandaşlar, belediye yönetiminin sahipsiz köpekler konusunda yeterli önlemleri almadığını ve bu durumun Eslem’in ölümüne sebep olduğunu düşünüyor. Olayın ardından gelen tepkiler üzerine, Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı, Belediye Başkanı hakkında soruşturma izni verdi. Bu iznin verilmesi, özellikle sosyal medyada geniş yankı buldu. Hayvan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli adımların atılması gerektiğini vurguluyor. Soruşturmanın nasıl ilerleyeceği ve hangi sonuçlara ulaşacağı merak konusu. Bu süreçte, hem çocuk güvenliği hem de hayvan hakları açısından dengeyi sağlamanın önemi vurgulanıyor.
Öte yandan, hayvan sahiplerinin artarak sokaklarda görülen sahipsiz köpekler için sorumluluk alması gerektiği de sıklıkla dile getiriliyor. İnsanların, sokak hayvanlarına karşı tutumlarının gözden geçirilmesi ve onlara zarar vermeden nasıl yaşayabileceklerinin düşünülmesi gerektiği ifade ediliyor. Eslem'in trajik ölümü, hem yerel yönetimlerin hem de toplumun hayvanlara karşı duyarlılığını arttırma ve koruma konusunda yeniden düşünmesini sağlayacak bir fırsat olarak görülüyor.
Tüm gözler şimdi Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına çevrilmişken, kamuoyunda yer alan endişe ve çaresizlik hissinin gitgide büyüdüğü gözlemleniyor. Eslem'in ölümü, yalnızca bireysel bir kayıp olmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal bir uyanışın habercisi olabilir. Bu tür olayların önlenebilmesi için belediyelerin ve yerel otoritelerin tabiatta yaşayan hayvanlara karşı sorumluluk almaları gerektiği, uzun zamandır dile getiriliyor. Eslem’in anısına bir daha böyle bir acının yaşanmaması için daha etkin ve sürdürülebilir çözümler üretilmesi gerektiği herkes tarafından kabul ediliyor.
Özellikle hayvanların korunması, insanların da toplumda daha sorumlu bir yaklaşım benimsemesini sağlayacaktır. Çocukların güvenli bir şekilde sokakta oynaması için gerekli önlemlerin alınması ve hayvanların sahipsiz kalmalarının önüne geçilmesi, bir an önce çözülmesi gereken acil bir mesele olarak dikkati çekiyor. Sonuç olarak, Eslem’in ölümü, bir an önce hayvan hakları ve insan güvenliği üzerine eğilmemiz gerektiğini bizlere hatırlatıyor.